30 Kasım 2010 Salı

Hızır Aleyhisselam



Ramazan… Cuma günü… Cuma vakti… Cami… Cemaat tek tük camiye girmekte. İmam kürsüde… Girenlerin arasında… O… Hızır… Hızır aleyhisselam da genç ihtiyar arasında onlardan biri gibi gidiyor bir köşeye oturuyor. Kürsüde imam sohbete başlıyor…

 Hızır Aleyhisselâmın yanına kırklarında bir adam gelip oturuyor. Cami yavaş yavaş dolmakta. Adam, bir müddet sonra uyuklar bir vaziyette sallanıyor, ha uyudu ha uyuyacak. Hızır aleyhisselâm adamı dürtüklüyor:

 -Uyuyacaksın, der. Adam: -Uyumam, beni rahat bırak.

Hızır aleyhisselâm ses etmez, ancak ezan okundu okunacak, adam ha uyudu ha uyuyacak, bir daha dürtükleyerek: -Uyuyacaksın dedim, der.

 Adam: -Ben de sana uyumam, beni rahat bırak dedim. Rahat bırak beni. Rahat bırak yoksa, Hızır olduğunu söylerim. Buradan çıkamazsın. Bu kalabalık sakalında bir tel bırakmaz.

 Hızır aleyhisselâm susar ve gözlerini kapar, boynunu büker. Allah-ü tealaya yönelerek: -Ya Rabbim! Bu nasıl iştir. Bu kulun benim kim olduğumu bildi. Bu nasıl iştir ki bendeki listede bunun ismi yok.

 Cevap gelir: -Sana verilen listede beni sevenlerin isimleri var. O ise benim sevdiklerimden…

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder