28 Eylül 2010 Salı

Andromeda Bilgileri


AY’IN BİLİNMEYEN TARİHİ

İlginç zamanlarda yaşıyoruz. Hepimiz ülkelerimize ve dünyamıza ortak ilgiyi paylaşıyoruz. Yeni ve görülmemiş bilgiler ve keşifler paylaşılırken geçici bir ilgi gösteriyoruz, sonra o ilgi günlük yaşama katılıyor. Sizinle Ay ve Güneş Sistemimiz ile ilgili bilgiyi paylaşmak istiyorum. Bu bilgi bana Andromeda’lı Kozmonotlar tarafından aktarıldı. Bu bilgi hem fiziksel hem de telepatik temaslar ile verildi. Aşağıdakiler ayımızın Andromeda perspektifidir.
Ayımızın Dünyanın birçok yeri ile karşılaştırılabilir bir atmosferi vardır. Görülebilir ve gizli taraflardaki büyük kraterlerin çoğunda, atmosferin Dünyadaki deniz seviyesinden daha yoğun olduğu söyleniyor. Ayın kuzey kutbunda küçük çıkışlar (çıkış kapısı) var ve kabuğu çok ince. Bazı yerlerde sadece 33,79 km kalınlıkta, diğer yerlerde 56,315 km kalınlıkta.
Bize ayın kuru olduğu söylendi. Gobi Çölünden bir milyon kat daha kuru. Andromeda’lılara göre bu nerede olduğunuza bağlı. Ayın görülmeyen tarafında birçok deva boyutta büyük yer altı gölleri olduğunu söylüyorlar. Yüzeyde gizli tarafta sulama ve toprak oluşumu gerçekleşiyor, ama gündemi gizlemek için görünür tarafta yeraltında gerçekleşiyor.
Apollo 15 gizli tarafta ortaya çıkan su buharı bulutlarını keşfetti ve resimlerini çekti. Eğer ayın fazla atmosferi yoksa bu çok garip ve olağandışı olurdu. Çünkü bulutlar imkânsız olurdu.
Ay toprağının yaşı 6,2 milyar yıldır ve Dünyada bulunmayan bileşenlerden ve kimyasallardan oluşur. Gerçekte, keşfedilen bir çok kimyasal bileşen var, ama bunlar halktan gizleniyor. Keşfedilecek çok şey var, çünkü bilimimiz henüz yeteri kadar ileri değil. Ay toprağı, ayın dağlarını ve kraterlerini oluşturan kayalardan gelmedi. Bu bazı ay bilimcileri tarafından biliniyor. Ancak, bundan söz edilmiyor, fısıltı ile konuşuluyor. Öyleyse, toprak nereden geldi?
Andromedalılar toprağın ve çoğu kayanın Ursa Minor'den geldiğini söylüyor. Ursa Minor'un yeri, Orion dilinde "CHOWTA" denen bir güneş sistemidir. Bu ikili bir güneş sistemidir. Bizim sistemimiz ile birçok benzerlikleri vardır. "CHOWTA" çok büyük bir sistemdir, 21 gezegen ve 47 uydusu vardır. Bizim ayımızın bu sistemdeki 17nci gezegenin etrafında yapıldığı söyleniyor.
Ayın kabuğunun bazı bölümleri radyoaktiftir. Apollo 15 bunu keşfetti. Özellikle Apennine dağları yakınında. Okumalar neden bu kadar sıcak? Andromedalılar bunun nedeninin dünya hükümetinin (gizli hükümet) inşa ettiği uzay gemisi için yakıt stoku olarak yeniden kullanılmak üzere oraya getirilmiş olan bazı nükleer atıklar olduğunu söylediler. Ancak, nükleer yakıt kullanan gemilerin çoğu şimdi kullanılmıyor.  Öyleyse, Ay buraya nasıl getirildi?
Andromedalıların bana söyledikleri şu; bir asteoridin kuyruğuna konuldu, asteroid ayı güneş sistemimize getirdi. Bu aynı asteroit galaksimizin bizim bölümünde 25,156 Dünya yılında dönüyor. Andromedalılar ayın kendi tarihinde 1,8 milyon Dünya yılı içinde periyodik olarak iskân edildiğini (aya yerleşildiğini) söylediler.
Ayın içi boştur. Et?ler ve daha sonra Dünyadan gelen insanlar tarafından inşa edilen dev yeraltı yapıları içerir. Ayın kabuğuna yedi giriş vardır ve yer altı üsleri vardır. Muhafazakâr bilim adamları neden bu kadar çok kraterin boyutlarına rağmen bu kadar sığ göründüklerini merak ettiler.
Andromedalıların söylediğine göre, bunun nedeni yüzeyin çoğunun dairesel bir uzay sorgucunun (doruk) metalik kabuğu üzerine inşa edilmiş olmasıdır. Sığ ama büyük bir krater örneği Gagarin krateridir. Bu krater kabaca 30 km uzunluğundadır, ama sadece 8 km derinliktedir. Yüzeydeki krater şeridindeki çarpma ve boyuta dayanarak, derinlik 4 ? 6 kat fazla olmalıdır. Gerçekte, tüm kraterler aynıdır; çok sığdırlar. Bilinen bilime meydan okurlar.
Kraterlerin çoğu yapay olarak yaratılmıştır. Andromedalılar uzak taraftaki kraterlerin çoğunun aslında bir zamanlar kubbeli şehirler olduğunu ve 113,000 yıl önceki bir savaş sırasında yıkıldığını söylediler. Çoğu kubbeli şehirler olarak kullanıldı ve diğer büyük kraterler 200 gemiyi barındırabilen uzay gemisi hangarı olarak kullanıldı.
Yüzeydeki üsler küçük bir şehre eşit olan 9 kubbeli şehirden oluşurdu. Küçük göller veya havuzlar
yüzeyde yayılmıştı. Bu kubbeli yapıların kalıntıları NSA astronotları (National Security Agency Ulusal Güvenlik Ajansı), Rus astronotlar ve NASA Apollo astronotları tarafından keşfedildi. Ayın gerçek askeri kompleksi şimdi yeraltındadır. Bu uzaylı ve İnsan üssüne girişler her iki kutuptadır, Taurus Dağları, uzak taraftaki Jules Verne krateri ve Archimedes. Bunlar orijinal girişlerdir.
Kara hükümet daha çok giriş oluşturdu ve şu anda yeraltı kompleksini genişletiyor. Genişleme Dünya Düzeni için özel bilimsel ve askeri gündemlerin operasyonu içindir. Andromedalılar ayrıca bunun galaksinin bizim bölgemizde gerçekleşen bir isyanı sona erdirmek için gerekli olana dek askeri bir ileri karakol olduğunu ifade ediyorlar. Personel Reptilian, yarı insan/yarı reptilian ve insan olarak bilinenlerden oluşuyordu.
Ayın yüzeyindeki orijinal yapılardan çoğu Andromedalıların "Kara Cemiyet Çatışması" dedikleri çekişme sırasında yıkıldı. Bu gizli bir cemiyet oluşturan farklı sistemlerden insanların ve Orion İmparatorluğunun savaşı idi.
En ağır yıkıma uğrayan taraf bizim gördüğümüz görünen taraf idi. Yıkıma, Ayımız şimdi tahrip olmuş bir gezegen olan Maldek'in yörüngesinde yerleşik iken parçacık ışın silahları neden oldu. Şimdiki Ayımız Maldek’in yörüngesindeki iki aydan biriydi. Bana ikinci ayın Phobos olduğu söylendi. Onun da üzerinde yıkıntılar var.
Ayın yüzeyinde her tarafa yayılmış olan cam bir zamanlar var olan Kubbeli şehirlerden geldi. Bu noktada ayın yerçekimine nasıl sahip olduğunu açıklamak istiyorum. Bu Andromeda bilimidir.
Güneşimiz elektromanyetik spektrumda çok yüksek nüfuz edici radyasyon üretir. Bu frekans yaklaşık saniyede bir trilyon devirdir. Bu frekans infrared ve radar bandın alt kısmında yerleşiktir. Yerçekimine neden olan gezegenlerin dönüşü değil, güneşten gelen bu radyasyondur. Andromeda bilimi, 47 km genişliğindeki ve güneşe maruz kalan herhangi bir gezegen gövdesinin yerçekimi alanına sahip olacağını iddia ediyor. Kendi ekseninde dönmese bile.
Andromedalılar bana aşağıdaki olaylar serisini anlattılar. Bu bilginin kaydedilmiş olduğunu söylediler. Bunu henüz görmedim. Doğruluğu inancında bu bilgiyi size aktarıyorum.
Ayın yüzeyine vardıklarında, NSA astronotları, tur rehberleri olan Griler ile birlikte Reptilian benzeri varlıkların ve insan varlıkların kalıntılarının ve iskeletlerinin bulunduğu yer altı yapılarına götürüldüler. Ayrıca, eski Orion teknolojisi keşfedildi. Bu bölge Andromedalılar tarafından Jules Verne kraterinin altı olarak bildirildi. Andromedalılar ayın gizli tarafının altındaki bu yapının boyutunun yaklaşık New York eyaleti kadar olduğunu söylüyorlar.
Bu dev yeraltı yapıları büyük gölleri, Dünyanın bitki yaşamını, uzaylı yapımı üretim makinelerini, gıda depolama yapılarını ve uzay gemisi hangarlarını içeriyor. Ayrıca, koridorlarda uzaylı yazılarına tanık olundu. NSA astronotlarına mühürlenmiş olan sekiz mahzen gösterildi, ama bunların içindekilerle ilgili bilgi bana açıklanmadı. Yapay Terra ortamı Dünya (gizli) Hükümetinin dikkatle seçilmiş personelini desteklemek ve barındırmak için yaratılıyor.
Bu üssün veya yapının insan lideri Bay Sekreter olarak çağırılıyor. Ay şimdi Dünyadan gelen yaklaşık 36,719 insanı barındırıyor, küçük bir koloni; sadece doğuştan Aryan ırkından olan insanlar. Yapıları genişletmek için yeraltında ve üstünde yapılan çalışmaya göre, Andromedalılar yakın gelecekte 600,000 insan içeren nüfusu tahmin ediyorlar. Aydaki çoğu temas gerileyen (azalan) uzaylılar ve Dünya Düzeni insanları arasında gerçekleşiyor.
Şu anda, Dünya Düzeni ayda 53 adet Dünya yapımı UFO tipi uzay gemisine sahip. Ayrıca, ayda yapılan diğer silahlar parçacık ışın silahları, lazerler, nükleer bomba uyduları ve anti madde silah sistemleridir. Aya takım ve donanım göndermek için Dünya üzerindeki anti yerçekimi anormallikleri kullanıldı. Pine Gap, Avustralya ve Hint Okyanusundaki Garcia Adası ana fırlatma alanları idi. Ayrıca, Rusya’daki Sibirya bir diğer bölgedir.
Ayın uzak tarafında uzun süren yerleşim için yüzeyde yaratılan atmosfer vardır. Ayrıca su, göller ve bitkiler vardır. Bunlar burayı oturulabilir bir koloni haline getiriyor. Buradan, Dünya Hükümeti 1959 yılının Mart ayında Mars’a gitmeye karar verdi. Bu ultra gizli uzay programı büyük ölçüde Sovyetler Birliğinden geliştirildi ve başlatıldı, Sovyetler Birliğinin doğal kaynakları ve büyüklüğü nedeniyle.
Her şeyi gizlilik içinde yapabilirlerdi. Aya ilk vardıklarında, Dünya Düzeni astronotları, Grilerin yardımı ile kadim yeraltı yapılarını yeniden açtılar. Andromedalılara göre 1931’den bu yana ayda çalışan bir koloni var.
Apollo astronotları aya indikleri zaman, Dünya Düzeni bir süredir orada idi. Bu bilgi ve teknoloji NASA’nın alt seviyelerinden ve ordudan gizlendi. NASA insanların orada gerçekte neler olduğunu bilmelerini önlemek için bir perde olarak kullanıldı. Astronotlar tehditler ile susturuldu ve bugüne dek sessiz kaldılar.
Bu noktada Andromedalıların önemli olduğunu söyledikleri bazı eski hikâyeleri veya olayları paylaşmak istiyorum. Bu olaylar ile ilgili herhangi bir bilgi bulamadım, Andromedalılar özellikle aktardıkları için paylaşacağım. 1953’te Dünya uyduları ve radar Dünyaya doğru gelen büyük nesneleri gösterdi.
Bunlar Grilerin ana gemileri idi. Bu zaman yolculuğu uzay gemileri 1787, 1788 ve 1789’da Venüs’ün yakınında görülen aynı gemi idi. 1645 yılında Venüs yakınında büyük bir ay görüldü, dört kez gidip geldiği görüldü. Bu Sirius B’den gelen ana gemi idi. 1844 Kasımında Mars’ın aydınlık kısmında görülen büyük gemi Orion ana gemisi idi. Aynı gemi 1799’da Merkür’de görüldü. Küre şeklindeki aynı gemi 26 Mart 1859’da Güneşin önünden geçti. 29 Temmuz 1878 tutulmasında, Merkür ve Venüs arasında görülen iki büyük parıldayan gövde Pleiades ve Andromeda ana gemisi idi.
1783 ve 1787?de, ayda yanardağ olmayan büyük parlak ışıklar görüldü. Bunlar Pleiades ana gemisi idi. 1894 Şubat ayında dev kara bir nesneye çarpan resmi çekilen obje Alpha Draconis’ten taşıyıcı bir gemi idi. 4 Nisan 1892?de, ayın yüzeyinden geçen gemi büyük bir kuş değildi, kanatları varmış gibi görünen bir gemi idi. Alpha Draconis’ten gelen bir gemiydi. Bu aynı gemi 27 Ocak 1912'de yine bu güneş sisteminde idi.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder